ADANA (01)


ADANA ; Türkiye'nin güneyinde Akdeniz Bölgesinde yer alan ilidir.
İl merkezinin adı da Adana olup; Seyhan, Yüreğir, Çukurova, Sarıçam ve Karaisalı İlçelerinin birleşimi ile oluşur. Adana kent merkezi 5 ilçeden, Adana ili ise toplam 15 ilçeden oluşmaktadır. Adana ilinin nüfusu, 2010 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi(ADNKS) kayıtları itibariyle 2.085.225, Büyükşehir nüfusu ise 1.591.518'dir. Adana ilinin yüzölçümü 17.253 km2 dir. Adana Türkiye'nin 5. büyük ilidir. Ayrıca Adana Türkiye'nin en yüksek sıcaklık ortalamasına sahip illerden birisidir.



ADANA 'NIN TARİHİ

İlkçağda Adana, Anadolu'yu baştan başa geçerek Gülek boğazından Tarsus'a inen yol üzerinde bir konak yeriydi. Hitit tabletlerinden Hititler döneminde kent ve çevresinde Kizzuvatna Krallığı'nın egemen olduğu anlaşılmaktadır. Yöre, M.Ö. 16. yy'da Hitit Federasyonu'na, Hitit Devleti yıkıldıktan sonra Çukurova'da kurulan Kue Krallığı'na bağlandı. M.Ö. 9. yy sonlarına doğru Asur, M.Ö. 6. yy'da Pers, M.Ö. 333'te Büyük Iskender'in egemenliğine girdi. Iskender'in ölümünde (MÖ. 323) sonra da Selefkiler'e bağlandı. M.Ö. 66'da Romalı konsül Pompeius tarafından ele geçirildi. Roma ve Bizans dönemlerinde, elverişli konumu nedeniyle önemli bir ticaret merkezi durumuna gelen 704'de Halife Abdülmelik tarafından Emevi topraklarına katıldı. Abbasi halifesi Harun Reşit eski ilkçağ kalesini (Adana kalesi) yeniden yaptırdı. IX. yy'da Adana Çukurova'nın önemli bir kültür ve ticaret merkezi durumundaydı. Aynı yy'da Yazman adlı bir Türk komutan bölgeyi yarı bağımsız yönetti. Bölge daha sonra Mısır'daki Tolunoğulları'nın eline geçti.
Bizanslılar, Abbasiler'in zayıf düşmesinden yararlanarak 10. yüzyılın başlarında kenti yeniden topraklarına kattılar. Alparslan'in Malazgirt Zaferi'ni (1071) izleyen yıllarda Adana, Selçuklular'ın egemenliğine girdi (1083-1097). Bu dönemde Çukurova'ya Doğu'dan gelen bir çok Türk boyu yerleşti. 1097 Haçlı seferiyle Adana'da Selçuklu egemenliği sona erdi. 14. yy'in ilk yarısında Memluklular'ın eline geçen Çukurova'ya çok sayıda Türkmen oymağı yerleştirildi. 1352'de yöreye Memluklullara bağlı Türkmen Beylerinden Yüregiroğlu Ramazan Bey egemen oldu. Ramazanoğulları adını alan Beyliğin merkezi Adana'ydı. Ramazanoğulları'nın yönetiminde kent genişledi, camiler, hanlar, kamu binalarıyla süslendi. Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi (1517) sırasında Osmanlı topraklarına katılan Adana'yı 1608'e kadar yine Ramazanoğulları yönetti.1672'de Adana uğrayan Evliya Çelebi kente ilişkin ayrıntılı bilgi verir. Adana, 19. yy'ın ortalarına doğru Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanan Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından ele geçiridi ve Mısır Ordusu'nun karargahı olarak kullanıldı. Londra antlaşmasıyla (1840) Osmanlılar'a geri verildi.1867'deki yönetsel düzenlemede vilayet oldu. 1886'da Mersin-Adana demiryolunun açılması, pamuk tarımının ve kentin ekonomisinin canlanmasına, nüfusun artmasına neden oldu. Ermeniler'in 1909'daki ayaklanma girişimleri bastırıldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında (1914-1918) Toros ve Gavurdağı tünelleri ve Bağdat demiryoluyla kent İstanbul ve Suriye'ye bağlandı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında 24 aralık 1918'de Fransız birlikleri, işbirlikçi Ermeni çeteleriyle Adana'yı işgal etti. Türk milis kuvvetlerinin şiddete direnmesi, işgalcilerin önemli kayba uğramalarına neden oldu. 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Itilafnamesi hükümleri uyarınca 5 Ocak 1922'de Fransız işgal kuvvetleri kentten çekildi. Bu tarih, halen Adana'nin kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.











Yapmadan Dönme 

İli ziyaret eden bir turistin mutlaka yapmasını, gezmesini, görmesini, yemesini tavsiye ettiğiniz ürün, yer yada aktiviteler.
  • Kent Merkezindeki Bölge Arkeoloji ve Etnografya müzesi, Atatürk evi gezilmelidir.
  • Ulu Cami, Sabancı Merkez Cami, Bebekli Kilise, Taş köprü ve Tepebağ eski Adana evleri görülmelidir..Ayrıca merkez dışındaki Anavarza, Şar ve Misis ören yerleri Akyatan ve Ağyatan Kuş Cennetleri görülmelidir.
  • Adana kebabı mutlaka yenmeli, şalgam suyu ve aşlama (meyan kökünden yapılmaktadır.) içilmelidir. Bici bici'nin tadına bakılmalıdır.Ayrıca halka tatlı yenmelidir.
  • Eski çarşılar gezilmeli, Karatepe kilimleri alınmalıdır.
  • Altın Koza festivali uzunca yıllardan beri Adana'da yapılmaktadır.
  • Hitit, Roma, Bizans Osmanlı Dönemlerine ait eserlerin bulunduğu Arkeoloji Müzesi, Etnoğrafya Müzesi, Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi, Misis Mozaik Müzesi, Anavarza ve Şar ören yerleri ile Misis, Karasus antik kentleri gezilmeye ve görülmeye değer yerlerdir.
Adana yöresinin zengin bir mutfağı vardır. Yemeklerin başlıca malzemeleri un, Bulgur, Et, sebze çeşitleri, baharat türleri, süt, yoğurt ve çökelektir. Yörenin kendine has ünlü yemeği “Adana Kebabı “ dır. Yanında bol yeşillik ve soğan salatası ile yenir, Şalgam suyu ve ayran içilir. Diğer ünlü yemekleri Cartlak Kebabı,İçli Köfte, Çiğ Köfte, Analı kızlı, Humus, bartefit, sıkma, şırdan, mumbar, etli kömbe, dul avrat çorbası, Yüksük çorbası vb.dir

Yorumlar